IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliğinden çoklu kriz durumu değerlendirmesi

15 Kasım 2024

İSTANBUL (AA) - IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Plasman, Reasürans, Hasar ve Operasyonlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Doğan Zorlu, çoklu krizler döneminde sigorta brokerlerinin müşterilerine stratejik danışmanlık hizmeti sunarak onların karşılaştıkları karmaşık riskleri daha iyi yönetmelerine yardımcı olması, kriz yönetimi ve risk azaltma stratejileri konusunda rehberlik etmesi gerektiğini bildirdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, günümüzün en yaygın gelişmeleri arasında yer alan çoklu kriz ortamı, sigorta sektörünün de öncelikli sorunlarından birisi haline geldi. Birbirine bağlı çok sayıda krizin aynı anda ortaya çıkması ve bu krizlerin bir araya gelerek daha büyük bir etki yaratması anlamına gelen çoklu kriz ortamının başlıca örnekleri arasında iklim değişikliği, jeopolitik gerilimler, salgınlar, siber saldırılar ve yapay zeka kaynaklı teknolojik riskler bulunuyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Zorlu, bu krizlerin ekonomik sistemler, iş dünyası ve küresel sigorta sektörü üzerinde derin etkiler bıraktığını, sigorta sektörünün bu krizlerin birbiriyle etkileşimini analiz etmesi ve risk modellemelerinde bu dinamikleri dikkate almak zorunda olduğunu bildirdi.

Geleneksel sigorta ve risk yönetimi yaklaşımlarının, bu tür karmaşık tehditlerle başa çıkmada yetersiz kaldığını kaydeden Zorlu, "Çoklu kriz durumu, sigorta sektörü için sadece bir tehdit değil, aynı zamanda yenileşim için bir fırsat olarak da görülmeli. Krizlerin çeşitliliği ve yoğunluğu arttıkça, sigorta sektörü daha proaktif stratejiler geliştirmek zorunda kalacak, parametrik sigorta ürünleri gibi yenilikçi çözümler ve yapay zeka destekli risk analizleri de gündeme gelecek." değerlendirmesinde bulundu.

- "İklim değişikliği salgın hastalıkları da tetikliyor"

Salgınların, sigorta sektörü için kalıcı bir risk faktörü haline geldiğine, gelecekteki biyolojik tehditler için daha yenilikçi çözümler geliştirilmesi gerektiğine değinen Zorlu, salgınlarla iklim değişikliği arasındaki bağlantının da son derece önemli olduğunu, iklim değişikliğinin, yeni hastalıkların ortaya çıkmasına ve mevcut hastalıkların yayılma hızının artmasına zemin hazırladığına işaret etti.

Avrupa Çevre Ajansının (EEA) "Dönüştürücü Dayanıklılık" Raporunun (Transformative Resilience) , iklim değişikliği ile salgın hastalıkların birbiriyle bağlantısını ortaya koyduğunu aktaran Zorlu, Sigorta sektörünün bu tür krizlerle başa çıkmak için daha dayanıklı ve sürdürülebilir çözümler geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.

Zorlu, "İklim değişikliği karşısında sigorta sektörünün geliştirdiği en önemli çözümlerden biri parametrik sigorta. Parametrik sigorta, belirli bir doğa olayının gerçekleşmesi durumunda, hasar tespit sürecine gerek kalmadan tazminat ödenmesini sağlar. Bu çözüm de afet sonrası toparlanma süreçlerini hızlandırmakta ve işletmelerin operasyonlarını daha kısa sürede yeniden başlatmasına olanak tanıyor. Dolayısıyla parametrik sigorta ürünleri, iklim değişikliği kaynaklı risklere karşı daha hızlı ve esnek çözümler sunuyor. Örneğin İtalya'da yaşanan şiddetli fırtınaların ardından zararın başlangıçta 2,2 milyar dolar olarak tahmin edilmesine rağmen, bu miktar 6 milyar doları aştı. Bu da iklim değişikliği risklerinin mevcut modellerle öngörülenden çok daha büyük olabileceğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Jeopolitik risklerin, iş dünyasında karşılaşılan en karmaşık tehditler arasında yer aldığına dikkati çeken Zorlu, şunları kaydetti:

"Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu'da yaşanmaya devam eden saldırgan tutum ve insanlık dramı, ticaret savaşları ve enerji krizleri, sadece belirli bölgeleri değil, küresel ticaret ve tedarik zincirlerini de etkileyerek çok daha büyük sonuçlar doğurdu. Jeopolitik gerilimler, sigorta sektöründe yeni risk modellemelerinin geliştirilmesi ihtiyacını gösterdi. Bu tür riskler, sigorta şirketlerinin sadece poliçeler sunmasını değil, aynı zamanda stratejik danışmanlık hizmetleri vererek müşterilere jeopolitik risklere karşı nasıl daha dayanıklı olabilecekleri konusunda rehberlik etmesini gerektirir. Jeopolitik gerilimlerin enerji tedarik zincirlerine etkisi, özellikle politik risk sigortalarının ve iş sürekliliği planlarının önemini artırdı. Avrupa Risk Yönetimi Birlikleri Federasyonu (FERMA) 2024 raporuna göre, bu risklerin kapsamlı analiz edilmesi ve esnek çözümler geliştirilmesi, sigorta şirketleri için kritik bir öncelik haline geldi."

Zorlu, çoklu krizler döneminde sigorta brokerlerinin müşterilerine stratejik danışmanlık hizmeti sunarak onların karşılaştıkları karmaşık riskleri daha iyi yönetmelerine yardımcı olması, kriz yönetimi ve risk azaltma stratejileri konusunda rehberlik etmesi gerektiğini kaydetti.

Brokerlerin bu dönemde üstlenmeleri gereken en önemli rollerden birisinin, müşterilere risklerin nasıl birbiriyle ilişkili olduğunu ve bu risklerin zincirleme etkilerini nasıl minimize edebileceklerini anlatmak olduğuna değinen Zorlu, "İklim değişikliği kaynaklı riskler, tedarik zinciri kesintilerine ve ekonomik belirsizliklere yol açabilir. Sigorta brokerleri, müşterilerine bu tür çok boyutlu krizlerle başa çıkma konusunda stratejik rehberlik sunarak onların daha dayanıklı olmalarını sağlamalı ve yenilikçi çözümler sunarak müşterilerine daha büyük bir değer katmalı. IBS olarak sigortalılarımız için kriz dönemlerinde ek koşulların belirlenmesi ve riskin doğru bir şekilde yönetilmesi için sigorta ve reasürans piyasalarını çok yakından takip ediyoruz." şeklinde görüş belirtti.

6 0